Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof.Dr. Necmettin Erbakan, "Şimdi kalkmış ormanı satıyor, okulları satıyor. Hükümet evin haylaz çocuğu gibi gitmiş kumarda ütülmüş ve gelmiş evin halısını, buzdolabını satıyor. Allah muhafaza, Kıbrıs'ı vererek evi satıyor. Bu meseleler bu çoluk çocuğun eline bırakılamaz" dedi.
SP İzmir İl Başkanlığı'nın İzmir Princess Hotel'deki iftar yemeğine katılan SP Genel Başkan Erbakan, partililerin yoğun sevgi gösterisi ile karşılandı. Sık sık "Mücahit Erbakan, Efsane Başbakan" sloganlarının duyulduğu salonda iftarını açan Erbakan, daha sonra partililere seslendi. Konuşmasına başlarken öncelikle Milli Görüş'ün tanımını tekrardan yapan Erbakan, kendi partisinden ayrılarak AK Parti'yi kuranlara da ağır eleştiriler getirdi. Erbakan, "Eğer siz Milli Görüş gömleğini sırtınızdan çıkarıp onun yerine Amerikan çuvalı giyerseniz, işte böyle çuvallarsınız" diye konuştu.

Başbakanlık yaptığı 54. Hükümet dönemindeki icraatları tekrar dile getiren Erbakan, AK Parti'nin Amerika'da yetiştirilen 3 bin kişinin Türkiye'ye gelip Türk gibi davranarak propaganda yapması sonucu iktidara geldiğini savundu. Erbakan, şöyle konuştu:

"Bunlar Türkiye'ye gelip, Türkçe öğrendiler, sakal bıraktılar. Bunlar kahvelere gidip oturdular ve 'Ben şuradan geliyorum, buradan geliyorum. Orada herkes Tayyip Erdoğan diyor. Herkes AKP diyor' diyerek propaganda yaptılar. Bir insana da 40 kere deli derseniz deli olur. AKP de dış güçlerin propagandası ile iktidar oldu."

"28 MART'TA BÜYÜK PATLAMA YAPACAĞIZ"

Konuşmasında SP'li Tokat ve Konya Belediye Başkanlarının çalışmalarını övgü ile anlatan Erbakan, bu belediyelerin Milli Görüş felsefesi ile çalıştıklarını ve 28 Mart yerel seçimlerinde de SP'nin büyük patlama yapacağını ileri sürdü. Erbakan, şöyle konuştu:

"Halk Milli Görüş belediyelerini görüyor. 28 Mart seçimlerinde büyük patlama yapacağız. Ondan sonra da büyük seçim yapılacak ve iktidara geleceğiz."

Erbakan, hükümetin bir yılda mevcut işsizlere 1 milyon işsiz daha eklediğini de savunarak, şöyle devam etti:

"Şimdi kalkmış ormanı satıyor, okulları satıyor. Hükümet evin haylaz çocuğu gibi gitmiş kumarda ütülmüş ve gelmiş evin halısını, buzdolabını satıyor. Allah muhafaza, Kıbrıs'ı vererek evi satıyor. Bu meseleler bu çoluk çocuğun eline bırakılamaz."