Bismillahirrahmanirrahim. Selamünaleyküm değerli inanan Mü’min Kardeşlerim.
Bayrak Yarışının Amacı : Ülkücü Milliyetçi Fikri engellemek, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin yükselmesini durdurmak.
Fikrin temelleri 1900’lü yılların başlarında Mustafa Kemal ATATÜRK, Ziya Gökalp, Hüseyin Nihal Atsız, Necip Fazıl Kısakürek, Seyit Ahmet Arvasi gibi değerli üstadlar tarafından atıldı.

Bayrak yarışının başlangıç startı 1944 yılında verildi, 13’ler olarak anılan bir grup Ülkücü, Milliyetçi, Turancı fikir önderleri Devlete Hükmeden Vatan Hainleri tarafından yargılandı ve hapse mahkum edildi, ama yinede engelleyemediler. Bayrak yarışını yapan sporcu bayrağı bir başka sporcu arkadaşına devretti.

Tarih 1970-1980 arası, fikri engellemek için Türkiye’de iç karışıklık meydana getirdiler. Sağ-sol, Alevi-Sünni, komünist-faşist diye Milleti ikiye böldürüp, birbirlerini kırdırtıyorlardı. Bir taraf Allah (cc), İslam, Kur-an, Vatan, Bayrak, Ülkü adına, diğer taraf Vatan Hainleri adına çalışıyordu. Birileri (Kutsal Devlet’e Hükmeden Vatan Hainleri) ise “Şartların Olgunlaşmasını” bekliyordu. NETEKİM şartlar olgunlaşmış, binlerce ŞEHİT, GAZİ, mapuslarda işkence gören Ülkü devleri ve milyonlarca mağdur olan Türk Milleti oluşmuştu. Yükselen fikri engellemek için tarihler 12 Eylül 1980’i gösteriyordu. Gereken yapılmış ve görev başarı ile tamamlanmıştı. Yani anlayacağınız “Bizim Çocuklar Başarmıştı”. Ama yinede engelleyememişlerdi “Hareketi”.

Ülkücüler tekrar tekrar bıkmadan usanmadan çalışıyorlardı. Birçok dava adamı fikir önderleri hapislerde, yurtdışında kaçak olduğu halde yılmadan çalışıyorlardı. Fikir yine yükseliyordu. Bayrak yarışı devam ediyordu, sporcu bayrağı bir başka arkadaşına devretti. Bu arkadaşının adı Turgut ÖZAL’dı. Yıl 1991, ANAP iktidarının tek alternatifi gözüken ve sürekli yükselen Hareket büyük bir yara alıyor ve ikiye bölünüyordu. Turgut ÖZAL görevini başarmıştı.

Ama yine başaramadılar fikir tekrar yükselmeye başladı. Engellemek güçleşmeye başlamıştı durum iyice kötüleşmişti, istemeyerekte olsa, Siyonistler çok sevdikleri bir arkadaşlarını (terörist başı apoyu) feda etmek zorunda kalacaklardı. Tarihler 15 Ağustos 1999’u gösteriyordu. O çok sevdikleri arkadaşlarını feda ederek, bir başka sporcuyu ödüllendiriyorlardı. Ödüllendirdikleri kişi ise Bülent Ecevit’ti. Hareketi engelleme görevini yani Bayrak yarışını bu kez Ecevit-apo ikilisine veriyorlardı.

Engellemek sürekli güçleşiyordu, yıpratılması gerekiyordu ve Hareketi hükümete sokarak yıprattılar. Başörtüsü, apo, Kur-an Kursları, İmam Hatipler konusunda her taraftan sıkıştırılan Hareket yara almıştı. Ama yine bitiremediler.

Tarihler 7 Temmuz 2002’yi gösteriyordu. Bayrağı devralan sporcunun adı Cem Uzan’dı görevi Hareketi baraja takmaktı ve görevini başarı ile tamamladı. Görevinin bittiğini Milliyet gazetesi ilan ediyordu. Cem Uzan ve Babası Kemal Uzan’ın telefonda ki konuşmalarını yayınlıyor ve Cem Uzan Babasına; “Türk Milleti aptal ve tembeldir” diyordu. Böylece görevinin bittiği tebliğ edilmiş oldu.

Bayrağı devralacak sporcu bekleniyordu ve işaret verildi. Erkan Mumcu AKP’den istifa ediyor ve ayrıldığı partisini topa tutuyordu. Bayrağı teslim alan kişi belli olmuştu. Görevi seçimlerde Hareketi baraja takmaktı. Aynı film defalarca seyrediliyor, ama seyirciler bir türlü aynı filmi seyrettiklerini fark edemiyorlardı. Seyircilerin kandırıldıklarını anlamaları umuduyla. Bekleyip göreceğiz.

Allah (c.c) yar ve yardımcınız olsun, Yüce Rabb’imin rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Saygılarımla; Muhammed Hakim ONÜÇ.